DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan, bu yıl ikincisi düzenlenen DEVA Bayanda Zirvesi’nde konuştu. 8 Mart Dünya Bayanlar Günü haftası nedeniyle yapılan aktiflikte konuşan Babacan şu tabirleri kullandı:
‘Kadınlar otoriter zihniyete geçit vermeyeceklerini gösterdiler’
“Bir gece yarısı İstanbul Sözleşmesi’ni terk edenlerin meskendeki siyasi hesapları çarşıya uymadı. Zira her mahalleden bayan bu pervasızlığa karşı ses çıkardı. Toplumun her bölümünden bayanlar, bugünkü otoriter zihniyete geçit vermeyeceklerini gösterdiler. Bayanların kararlı gayretinin, iktidardaki otoriter zihniyete karşı galip geleceğini biliyorum.”
‘Savaş en çok bayanların ve çocukların hayatlarını yaşanılmaz kılıyor’
“Savaşın sürdüğü her saniye, binlerce ailenin yerinden edilmesine ve büyük bir göç dalgasına yol açıyor. Savaş, en çok da bayanların ve çocukların hayatlarını yaşanılmaz kılıyor. 21. yüzyılda yaşadığımız bu insanlık krizi, Ukrayna’da cinsel şiddet ve sömürü riskini tırmandırıyor. Rusya ile Ukrayna ortasında yaşanan çatışmaların bir an evvel durdurulmasını, görüşmelerin milletlerarası hukuka uygun olarak barışçıl bir tahlille sonuçlanmasını diliyorum.”
‘Kadınlar tüm tarafların güvenlik muhtaçlığını dikkate alabiliyor’
“Bu savaş bize, memleketler arası siyasette bayanların aklına ve taşıdıkları pahalara ne kadar gereksinimimiz olduğunu bir defa daha ispatladı. Bayanların temel gücü; akıl ile muhtaçlıkları birleştirmekten geliyor. Emperyal hayaller üzere hırslara kapılmayan bayanlar, problemlerin barışçıl tahlillerini kavrayabiliyor. Bayanlar, tüm tarafların güvenlik muhtaçlığını dikkate alan yeni tahliller geliştirebiliyor. Gücün bir endişe aracı olarak kullanılmaması gerektiğini en yeterli bayanlar biliyor.”
‘Dış güvenlik yalnızca erkeklere bırakılmayacak kadar önemli bir iştir’
“Dış siyasette bayanların tesirli pozisyonlarda olması, empati ve diyalog kanallarını genişletebiliyor. Bizim Dışişleri ve Güvenlik Siyasetleri Liderimiz Yasemin Bilgel tüm siyasi partiler ortasında bu bahislerden sorumlu tek bayan genel lider yardımcısı. Dış siyaset ve dış güvenlik meselleri yalnızca erkeklere bırakılmayacak kadar önemli bir iştir. Her ülke buna dikkat etmelidir. Sıkıntılar ne kadar keskin olursa olsun; bayanlar diyalog kanallarını hep açık tutabiliyor.”
‘Bütün yerkürenin bayanların aklına muhtaçlığı var’
“Çatışma tahlillerinde bayanların sürecin kesimi olduğu örnekler, başkalarına nazaran daha yüksek oranla muvaffakiyetle sonuçlanıyor ve kalıcılığı artıyor. Dünyanın neresinde olursa olsun, savaşların acısını en çok bayanlar çekiyor. Bayanlar yönetişimde daha fazla temsil edildiğinde, uzlaşmaya dayalı ve barışçıl dış siyaset kolaylaşıyor. Bugün yalnızca ülkemizin değil, bütün yerkürenin bayanların aklına gereksinimi olduğuna inanıyorum.”
‘Şiddete karşı çıkmak güçlü olmaktır’
Yazar Halide Edip Adıvar’ın “Dünyanın genel eğilimi şiddetten yana hayli, şiddeti teşvik etmek için yüreğe gereksinim yoktur. Tek başına şiddete karşı çıkmak ise, güçlü olmaktır” kelamını hatırlatan Babacan, “Ey naraları atanların, şiddeti teşvik edenlerin, şiddetten yana duranların bunu yapmak için yüreğe muhtaçlığı yok. Tüm dünyayı tehdit eden emperyal hevesler uğruna şiddete başvuranlara karşı daima bir arada hatırlatalım. Şiddete karşı çıkmak güçlü olmaktır” tabirlerini kullandı.
‘Türkiye’nin, Halide Edip’i anlamaya gereksinimi var’
Babacan, bayan hakları uğraşının önde gelen isimlerinden Halide Edip Adıvar’ı anlamaya bugün de gereksinim olduğunu söyledi:
“Halide Edip, otoriter zihniyetin her türlüsüne itiraz etmişti. Uğruna savaştığı bağımsızlığımızın akabinde gelen tek parti periyodundaki adaletsizliklere itirazlarını sakınmamıştı. Demokrat Parti’den milletvekili olmuş; lakin kendi partisinin demokratlığa sığmayan tavırlarını eleştirmekten geri durmamıştı. Türkiye’nin Halide Edip’i anlamaya muhtaçlığı olduğunu düşünüyorum. Halide Edip; milletin mukadderatını tek bir şahsa teslim etmesine de milletin seçtiklerinin insan haklarını ve anayasayı çiğnemesine de razı gelmemek manasına geliyor. İstanbul Kontratı örneğinde gördüğümüz üzere, ‘Bir gece yarısı aldığınız keyfi kararla demokratik kazanımları tehlikeye atamazsınız’ manasına geliyor.”
‘W-20’nin kurulmasını şahsen önerdim’
“Büyük bir uğraşla, Türkiye’nin 2015 yılında G-20 devir başkanlığına seçilmesini sağlamıştık. W-20’nin (Kadın-20) kurulmasını şahsen gündeme getirdim, önerdim. Cinsiyete dayalı adaletsizlikleri önlemeyi, bayanların iş gücüne iştirakini arttırmayı ve iş ömründe fiyat farklarının ortadan kaldırılmasını hedefledik. O gün bugündür, G20 ülkelerinin bayan örgütleri hem kendi ülkelerinde hem de G20 masasında çalışan bayanların hak taleplerini dillendiriyor. Sistem işliyor. Bir dokunuşla, tüm dünya bayanlarının faydalanacağı bir kazanım elde ettik.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
