DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Siyasetleri Lideri Mustafa Yeneroğlu, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü sebebiyle yaptığı açıklamada Türkiye’de basının geldiği durumu kıymetlendirdi, Yeneroğlu’nun açıklaması şöyle:
‘Basın Özgür Değilse Kimse Özgür Değildir’
“Bugün 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü. Türkiye maalesef her geçen gün artan baskılar sebebiyle basın özgürlüğünün giderek yok edildiği bir süreçten geçmektedir. Basının bağımsız olmadığı, gazetecilerin özgürlük içerisinde mesleklerini icra edemediği bir ülkede kimsenin özgür olmadığı üzere herkes her an tehdit altındadır. “
‘Yolsuzlukların ve hukuksuzlukların ortaya çıkabilmesi için basın özgürlüğü hayati kıymet arz etmektedir’
“Özgürlükçü ve çoğulcu bir kamuoyunun oluşabilmesi için farklı görüşlerin tabir edilebilmesi elzemdir. Hak ihlallerinin, yolsuzlukların ve hukuksuzlukların ortaya çıkabilmesi ve kamu gücünü kullanan insanların denetlenebilmesi için basın özgürlüğü hayati bir değer arz etmektedir. Unutulmamalıdır ki özgür bir basın demokratik bir tertibin en temel yapı taşlarından biridir.”
‘Türkiye hiçbir devir tam özgür ve bağımsız basına sahip olmamıştır’
“Gerçek şudur ki; Türkiye tarihin hiçbir periyodunda tam manasıyla özgür ve bağımsız bir basına sahip olmamıştır ama hiçbir periyotta de basın üzerindeki baskılar, tehditler ve kamu otoritesinin dizayn etme eforları bu derece yoğunlaşmamıştır.”
‘Türkiye basın özgürlüğü açısından en karanlık devrini yaşamaktadır’
“Türkiye her türlü hak ve özgürlük açısından olduğu üzere maalesef haber alma hakkı ve basın özgürlüğü açısından da en karanlık devrini yaşamaktadır. Gazetecilerin işlerini yapmaları engellenmekte, medya işverenleri kimi vakit havuç kimi vakit da sopa gösterilerek hizaya getirilmeye çalışılmaktadır. Türkiye’de işvereninin kim olduğu belirli olmayan medya kuruluşları vardır.”
‘Türkiye’de özgür medya can çekişmektedir’
“Devlet idaresindeki şahıslarla kirli alakalar içine girmekten çekinmeyen ‘gazetecilerden’, iktidarın güdümünde ‘gazetecilik’ yapanlara, sokak ortasında akına uğrayan gazetecilerden, haber yaptığı için cezaevine atılan gazetecilere kadar Türkiye’de özgür medya can çekişmektedir.”
‘Anadolu Ajansı ve TRT adeta iktidar partilerinin basın ofisi üzere çalışmaktadır’
“RTÜK medyanın bir kesitini susturmak için çalışan bir sansür kurumuna dönüşmüştür. Anadolu Ajansı ve TRT üzere kamu kurumları adeta iktidar partilerinin basın ofisi üzere çalışmaktadır. Cumhurbaşkanlığı İrtibat Başkanlığı ismi altında kurulan ve çok büyük kamu kaynakları aktarılan kurum; basını denetim altında tutma, dezenformasyon ve hükümetin siyasi propagandasını yapma emeline hizmet etmektedir.”
‘Türkiye Basın Özgürlüğünde 180 ülke ortasında 149. sırada’
“Büyük kamu kuruluşları okunmayan gazetelere, tıklanmayan haber sitelerine sadece iktidarın borazanlığını yaptıkları için milyonlarca lira aktarmaktadır. Tüm bu çarpık bağlar ve hukuksuzluklar sisteminde olan vatandaşın haber alma ve yanlışsız bilgiye ulaşma hakkına olmaktadır. Hudut Tanımayan Gazeteciler Örgütünün 2022 yılı raporuna nazaran Türkiye basın özgürlüğünde 180 ülke ortasında 149. sırada gelmektedir.”
‘Raporda iktidarın çoğulculuğu kaldırmak için tüm imkanları kullandığı vurgulanmakta’
“Söz konusu raporun Türkiye kısmında, iktidarın medyaya yönelik baskıcı tavrından bahsedilmekte ve hükümetin kendilerini eleştirenleri kriminalize ettiğinden bahsedilmektedir. İktidarın çoğulculuğu ortadan kaldırmak için mümkün olan tüm imkanları kullandığının vurgulandığı raporda “Yeni Türkiye”de internet sansürünün daha evvel görülmemiş boyutlara ulaştığı belirtilmektedir.”
‘Gazetecilerin yüzde 78’i haber hazırlarken oto sansür uygulama mecburiliği hissediyor’
“Öte yandan Basın Konseyi’nin 2021 Raporunda ise işsiz kalan 12 binden fazla basın işçisinin varlığı, gözaltına alınan, yargılanan ve mahkûm edilen gazeteciler, gazetecileri maksat alan polis şiddeti, habere ulaşımın kamu gücüyle engellenmesi, sokak eşkıyalarınca hücuma uğrayan gazeteciler, söz ve basın özgürlüğünün hiç olmadığı kadar kısıtlanması, halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkından yoksun bırakılması üzere bahislere dikkat çekilmektedir. Rapora nazaran tüm bu baskı ve şiddet ortamı içerisinde gazetecilerin yüzde 78’i haber hazırlarken oto sansür uygulama mecburiliği hissettiğini tabir etmektedir.”
‘Basının vazifesini özgürce yapabilmesi için her türlü önlemi alacağız’
“DEVA Partisi olarak basın özgürlüğünün, gerçek bir hukuk devleti olma ideali için ne kadar kıymetli olduğunun şuurundayız. İktidara geldiğimizde basın özgürlüğünün önündeki bütün mahzurları kaldıracak, basının misyonunu özgürce yapabilmesi için gerekli olan her türlü önlemi alacağız.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
