Dünyada her 5 bireyden 1’i hayatı boyunca kansere yakalanıyor. Her 8 erkekten 1’i ve her 11 bayandan 1’i kanser nedeniyle hayatını kaybediyor. Amerikan Kanser Derneği’nin hazırladığı iddia raporuna nazaran; 2022’de toplam 1.9 milyon yeni kanser hadisesi öngörülüyor. Kanser tedavisinde her geçen gün daha çok kullanılan immünoterapi prosedürünün, öbür kanser cinslerinde de kullanım onayı almak için gün saydığını belirten Anadolu Sıhhat Merkezi Medikal Onkoloji Uzmanı ve Onkolojik Bilimler Koordinatörü Prof. Dr. Necdet Üskent, “İmmünoterapilerin kemoterapilerden en değerli farkı, kimyasal içermemesi ve bedenin doğal savaşçı hücrelerini tümöre yönlendirmesidir. Doğal olarak yan tesirler de kemoterapiye nazaran çok daha az oluyor” açıklamasında bulundu. Prof. Dr. Necdet Üskent, 1-7 Nisan Kanser Haftası vesilesiyle mevzu ile ilgili kıymetli bilgiler verdi…
İmmünoterapinin çabucak hemen her kanser cinsinde kullanıldığını lakin akciğer kanseri, deri kanseri, böbrek tümörleri ve birtakım tip karaciğer kanserlerinde tek başına ana tedavi olarak kullanıldığını söyleyen Anadolu Sıhhat Merkezi Medikal Onkoloji Uzmanı ve Onkolojik Bilimler Koordinatörü Prof. Dr. Necdet Üskent, “İmmünoterapilerin kemoterapilerden en değerli farkı, kimyasal içermemesi ve bedenin doğal savaşçı hücrelerini tümöre yönlendirmesidir. Yani kemoterapi üzere tümörü değil, bağışıklık sistemini amaç alıyor, tümöre karşı bağışıklık sistemi hücrelerinin savaşmasını sağlıyor. Doğal olarak yan tesirler de kemoterapiye nazaran çok daha az” dedi.
Kemoterapide görülen saç dökülmesi immünoterapi tedavisinde olmuyor
Kontrol noktası inhibitörleri ismiyle bilinen immünoterapi ilaçlarında klasik kemoterapi ilaçlarında görülen saç dökülmesinin de görülmediğini vurgulayan Onkoloji Uzmanı ve Onkolojik Bilimler Koordinatörü Prof. Dr. Necdet Üskent, “Bunların yanı sıra, immünoterapi ile uyarılmış savaşçı hücreler (bağışıklık hücreleri) kanser hücreleriyle birlikte olağan hücrelere de saldırabiliyor. Bunu önlemek için kanser hücrelerini işaretleme çalışmaları da yapılıyor. Bu da CAR- T hücreleri üzere aşılar ile oluyor. Çoğunlukla tedavinin başlandığı haftadan itibaren birinci 3 ay içinde yan tesirlerin ortaya çıktığını söyleyebiliriz. Fakat tedavi bitiminden 1 yıl sonraya kadar da yan tesirler oluşabiliyor. İmmün zatürre, tiroit hormonu ve hipofiz hormonlarında azalma, kolit dediğimiz bağırsak iltihabı bu yan tesirler ortasında. Lakin yüzde 2-5 üzere oranlarda ender görülüyorlar ve denetim altına alınabilmeleri kolay. Bilhassa erken fark edilip müdahale edilen yan tesirler birden fazla vakit hafif şiddetli ve süreksiz oluyor” dedi.
İmmünoterapi tek başına ya da kemoterapi ile birlikte uygulanabiliyor
Günümüzde kullanılan immünoterapide pek çok ilaçtan kelam edilebildiğini hatırlatan Prof. Dr. Necdet Üskent, “Bunlardan en sık kullanılanı, ‘Kontrol Noktası İnhibitörleri’ (Checkpoint İnhibitör). Bugün birçok kanserde dramatik güzelleşme sağlayan ve kullanımı gitgide yaygınlaşan bu ilaçlar, bağışıklık sisteminin kanserli hücreye saldırmasını durduran ‘kontrol noktası proteinlerini’ bloke ederek tesir gösteriyor. Tıpkı kemoterapi üzere damardan serum yoluyla veriliyor ve uygulama öncesi özel bir hazırlık gerektirmiyor. Birinci geliştirildiklerinde yalnızca yaygın evrede kullanılırken artık günümüzde erken evre kanserlerde de kemoterapiyle birlikte kullanımı var. Bu sayede hastalıkta daha uzun vadeli güzelleşme ve denetim sağlanabiliyor” biçiminde konuştu.
İmmünoterapi tedavisi yaygınlaşacak
Kanser tedavisinde gün geçtikçe daha aktif ve yan tesirleri daha az kemoterapi ilaçlarının da devreye girdiğini belirten Onkoloji Uzmanı ve Onkolojik Bilimler Koordinatörü Prof. Dr. Necdet Üskent, “Kimyasallar ile tümör DNA’sına ve kanser hücresinin mitozuna müdahale daima var olacak. Lakin şu bir gerçek ki, immünoterapinin kullanımı yaygınlaşacak. Bugün daima ileri evre kanserlerinde kullanımı varken, ilerleyen yıllarda daha erken evrelerde ve cerrahiye hazırlık olarak da daha sık kullanılacak. Klinik çalışmalardaki muvaffakiyet oranları da bu iddiaları destekliyor” açıklamasında bulundu.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
