Beş gün boyunca usta sanatkarların birbirinden kıymetli oyunlar ile sahne aldığı; 2.Ayvalık Bayan Oyunları Şenliği’nin kapanışı Lale Mansur ve Gizem Aldemir’in oynadığı “Acı Kaybımız” isimli kara güldürüyle son buldu. Oyun öncesi, Ayvalık Belediyesi Kültür Sanat Koordinatörü Erkan Cılak, muharrir Seçkin Selvi’nin kaleme aldığı Dünya Tiyatro Günü ulusal bildirgesini okudu. Oyun sonrası Mesut Ergin ve eşi Canan Ergin, Belediye meclis üyesi Tülay Çankaya, oyunculara plaket ve çiçek takdiminde bulundu.
Ayvalık Bayan Oyunları Şenliği’nin kapanış gününde Lale Mansur ve Gizem Aldemir’in oynadığı “Acı Kaybımız” isimli kara güldürü oyun izleyiciler tarafından ayakta alkışlandı. Farklı toplumsal sınıflarda yer alan bayanların yaşadığı baskı ve şiddeti bahis alan oyunda, erkek dünyasında çıkmaza sürüklenen bayanın çaresizliği anlatıldı. Toplumsal ve ekonomik sınıfları birbirinden çok farklı iki bayanın, toplumdaki yeri ve hayatlarının misal noktaları üzerinden gelişen oyun, şaşırtan ve komik olaylarıyla da izleyiciyi bazen güldürdü bazen de düşündürdü. Bayanın, hangi statüde olursa olsun, erkek zorbalığına maruz kaldığını vurgulayan “Acı Kaybımız” isimli eğlenceli kara güldürü, tıpkı vakitte bayanların içinde bulunduğu durumu bir defa daha gözler önüne sermesiyle dikkatleri üzerinde topladı.
Ülke bayan mezbahası gibi
Oyun öncesi kuliste değerlendirmelerde bulunan usta oyuncu Lale Mansur, bayana yönelik şiddet ve bayan cinayetlerinin Türkiye’nin çok önemli meselelerinden biri olduğunu vurguladı. Ülkenin bayan cinayetleri nedeniyle neredeyse bayan mezbahasına dönmüş durumda olduğunu lisana getiren Mansur, “Genellikle de eşlerinden ya da sevgililerinden ayrılmaya çalışırken, her gün şu yahut bu mazeretle bir bayan öldürülüyor. Tabi tahrik olmaları nedeniyle ceza indirimleriyle de karşılaşıyoruz. Aslında ben bu erkeklerin her şeyden tahrik olmalarını da anlayamıyorum. Elhasıl bayana şiddet olaylarında kâfi cezaların verilmediğini düşünüyorum” dedi.
Ayvalık’ta sahneledikleri oyunun bayana şiddet konusunda politik bir oyun olduğunu kaydeden Mansur, oyunun bayana şiddet olayını çok değişik boyutlarıyla ele aldığını ve İki değişik sınıftan iki farklı bayanın canlandırıldığını aktardı.
“Gurur duyuyorum”
Kadın Oyunları şenliği üzere bir tertibin içinde yer almaktan son derece gurur duyduğunu belirten Lale Mansur, “Tabi tıpkı vakitte da bu oyunu oynamaktan da gururluyum. Bizde genelde güldürü denilince, ekseriyetle kahkaha üzere şeyler algılanıyor fakat bu oyun, sahiden çok önemli bir mevzuyu ele alan kara bir güldürü. Sürprizlerle dolu. Gelen seyirciler çok eğleniyorlar. Hatta izleyenlerden pek birden fazla, ‘Aslında gülmememiz gerek bir şeydi fakat tutamadık kendimizi’ diyor. Çok düşündüren ve eğlendiren bir oyun. Bu oyunu bulup getiren Gizem’di. Biz onunla daha evvel Ankara Sanat Tiyatrosu için ‘İyi Geceler Annem’ isimli bir oyunu oynamıştık ve hayli bir mukadderat birliğiydi o oyun. Güç günler yaşadık birlikte. Çok hoş bir oyundu. Şu anda Gizem ile sahnede karşılıklı alışverişimiz çok uygun. Bence oyun sırasında bu ahenk çok değerli. Bu yüzden de Gizem ile büyük bir keyifle oynuyorum” diye konuştu.
Genç oyuncu Aldemir Lale Mansur üzere ustayla birlikte sahne almaktan memnun
“Acı Kaybımız” oyununda ünlü oyuncu Lale Mansur’a eşlik eden genç ve yetenekli oyuncu Gizem Aldemir ise oyunun iki sınıfsal farkı olan bayanın aslında birleştikleri toplumsal sorun noktasında, bayana yönelik şiddet konusunun ele alındığını söyledi. Gizem Aldemir, “Aslında bayanların statüsü, pozisyonu, eğitimi, yaşadıkları yer ne olursa olsun, bu ülkede tek ortak bir noktada birleşiyor ki, o da şiddet. Ezilmek, ötekileştirilmek ve bunun üzerinde de tüm kanun yapıcılarının bu mevzu üzerinde birleştikleri önemli bir atakta bulunmamalarıdır” dedi.
Lale Mansur ile ikinci kere tıpkı projede yer aldığını söyleyen Gizem Aldemir, “Lale Abla’ya tanışmadan evvel ben çok tedirgindim. Sonuçta tüm Türkiye’nin tanıdığı ve yıllarını oyunculuğa vermiş biriydi. Ben ise tiyatrodan geliyordum ve bu manada çok tedirginlik yaşadım. Lakin bal üzere bir bayanla ve birçok şey öğrendiğim bir bayanla birlikte çalışıyorum. O yüzden çok memnunum ve bu benim için çok büyük bir talih. Sahne üzerinde bizim bu türlü bir kaynaşma durumumuz var. Birbirimizi çok âlâ tanıyoruz” tabirlerini kullandı.
Kadına yönelik şiddet konusunda İstanbul Sözleşmesi’nin yaşatacağını söyleyen Gizem Aldemir, “Buradan bilhassa kanun yapıcılarla, bayan hakim ve savcılara sesleniyorum. Zira bazen bizim sevindiğimiz bir kararla karşımıza çıkabiliyorlar. Nitekim bu sıkıntı ile bir bayan ve bayan birlikteliği olursa bu sıkıntıyla başa çıkabileceğimizi düşünüyorum. Bu hislerle Dünya Tiyatrolar Günü hem biz oyuncular ve seyircilerimiz için kutlu olsun” diye konuştu.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
