Avrupa ve Orta Asya’daki Ulusal Kızılay ve Kızılhaç Derneklerinin iştirakiyle her 4 yılda bir gerçekleştirilen Avrupa Bölgesi Konferansı’nın 11.si Gürcistan’ın başşehri Tiflis’te başladı. Türk Kızılay Genel Lideri ve Memleketler arası Kızılhaç Kızılay Dernekleri Federasyonu Avrupa ve Orta Asya Lider Yardımcısı Dr. Kerem Kınık başkanlığında başlayan konferans 3 gün sürecek.
26 Nisan’da başlayan ve 28 Nisan’a kadar 3 gün boyunca Gürcistan’ın başşehri Tiflis’te sürecek olan 11. Avrupa Bölgesi Konferansı, Avrupa ve Orta Asya’dan toplam 53 Ulusal Kızılay ve Kızılhaç Derneğini ortadan geçen 4 yılın akabinde “Birlikte Daha Güçlü” sloganıyla bir ortaya getirdi. 46 Ulusal Derneğin Tiflis’te, 7 Ulusal Derneğin ise çevrimiçi olarak katıldığı toplantıya Türk Kızılay Genel Lideri ve IFRC (Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu) Lider Yardımcısı Dr. Kerem Kınık başkanlık yapıyor. Avrupa bölgesinin öncelikleri ve planlarını Haziran ayında İsviçre’nin Cenevre kentinde gerçekleştirilecek IFRC Genel Heyetine taşıyacak olan konferansta, bölgesel ve global ölçekte yaşanan insani krizler ele alınarak Kızılay ve Kızılhaç Derneklerinin insani gereksinimlerle nasıl başa çıktığı ve bu gereksinimlere ne formda yanıt verdiği etraflıca bedellendiriliyor.
Konferansın Özel Gündemi: Ukrayna Krizi ve Krizin Komşu Ülkelere Etkileri
Konferansta çatışmaların 3 aydır devam ettiği Ukrayna krizi ve başta göç ve yerinden edilme olmak üzere krizin komşu ülkeler üzerindeki tesirleri özel gündem olarak bedellendiriliyor.
Konferansın açılış konuşmasını yapan Dr. Kerem Kınık Ukrayna’da yaşanan insanlık dramına dikkat çekerek, Ukrayna’da 10 milyondan fazla insanın yerinden edildiğini, Ukrayna’yı terk eden sivil sayısının ise 5 milyonu aştığını belirtti. Kınık, “Her 8 bireyden 1’i ülkeden ayrılmış durumda. Ailelerin paramparça olduğu, insanların trenlere binerek meskenlerini terk etmeye zorlandığı bir insanlık trajedisine tanıklık ettik. Ukrayna ve komşu ülkelere gerçekleştirdiğim ziyaretlerde savaşın yıkıcı sonuçlarını gördüm. Bu savaşın son bulmasını ve insanların ailelerine ve konutlarına inançlı bir biçimde dönmesini umuyorum” diye konuştu. Benzeri formda Suriye’de de yıllardır devam eden savaş sonucu 500 bin insanın hayatını kaybettiği ve milyonların komşu ülkelere sığındığını vurgulayan Kınık, yaşanan hareketliliğin bölgede göçü ana gündem unsuru yaptığını tabir etti.
İklim Değişikliği de Çaba Edilmesi Gereken Krizler Arasında
İklim değişikliğinin de insanlığın çaba etmesi gereken öbür krizler ortasında olduğunu belirten Kınık, “İklim değişikliği de karşı karşıya olduğumuz bir öbür kriz. Sıcak hava dalgaları rekor kırıyor. Ormanlar yanıyor. Seller ve kasırgalar kitlesel yıkıma neden olurken kuraklıklar artıyor. Bir vakitler hoş dünyanın harekete geçmedikçe nasıl bir karmaşaya dönüşeceğine dair duyduğumuz öyküler gerçek oldu. İklim değişikliği gelecek jenerasyonların sorunu değil. Halihazırda tüm hayatımızı etkiliyor. Toplu ve koordineli bir halde çaba etmeye ve desteklemeye devam etmek için birlikte çalışmamız gerekiyor” dedi.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
