Ergenlik periyodunun beraberinde getirdiği bedensel değişimler, arkadaş etrafı tarafından kabul edilip beğenilme isteği ve bu sürece denk gelen imtihan gerilimi, ergenlik devrinde yeme bozukluklarının tetikleyicisi olabilir.
Yeme bozukluklarının, bilhassa hormonlardan kaynaklı vücut değişimlerinin yaşandığı ve karşı cins tarafından beğenilmeye başlamanın değer kazandığı, çocukluktan çıkış periyoduna denk gelen ergenlik sürecinde daha çok ortaya çıktığını söyleyen Psikolog Dr. Feyza Bayraktar, yeme bozukluğu ve beraberinde oluşan sorunlar konusunda ailelere tekliflerde bulundu.
Okul hayatının beraberinde getirdiği sorumlulukların yanı sıra, bu süreçte ortaya çıkan performans korkusu ve imtihan gerilimi, bilhassa de liseye geçiş üzere bir değişim sürecinde, yeme bozukluklarının oluşmasına yer hazırlayabilir.
Ergenlik sürecinin getirdiği bedensel ve duygusal değişimleri yönetmekte zorlanma, akranlar tarafından kabul edilme ve beğenilme isteği, imtihan gerilimi, âlâ bir lisede eğitim alma gayreti ve gelecek tasasının yanı sıra gelen aile baskısı, çok yiyip kilo alma ya da sıkı diyetlere başlayıp yemek yemeyi kısıtlama döngüsüne, özetle yeme bozukluğuna neden olabilir.
Akran zorbalığı, yeme bozukluklarına taban hazırlıyor
Anoreksiya nervoza, bulimiya nervoza ve tıkınırcasına yeme bozukluğu üzere teşhis kriterleri belirlenmiş yeme bozukluklarının kökeninin, ruhsal etkenlere dayandığını belirten Psikolog Dr. Feyza Bayraktar, kilo yahut öteki bedensel özellikler üzerinden akran zorbalığına maruz kalmanın da yeme bozukluklarının tetiklenmesi için taban hazırladığını söylüyor.
“Sen değerlisin” iletisi verilmeli
Yeme bozukluğunun bilhassa yetersiz hissettirilen, önüne yüksek maksatlar konulan, yalnızca başarılı olursa yahut muhakkak imgede olursa sevilebileceği iletisi verilen çocuklarda ortaya çıktığının altını çizen Bayraktar, ailelerin bu sürecin zorluklarını kabul edip çocuklarına karşı anlayışı elden bırakmaması gerektiğini söyleyerek kelamlarına şöyle devam ediyor: “Aileler, bilhassa bu süreçte çocuklarına baskı yapmak yerine, sağlıklı hudutlar çizerek takviye olmalıdır. Çocuklara, gerilimi sağlıklı halde yönetme marifetleri kazandırmak ve her şartta onlara kıymetli, sevilebilir, kâfi olduğunun iletisini vermek gerekmektedir. Kendini kıymetli ve kâfi hisseden çocuklar, kendilerine gerçekçi gayeler koyup onlara ulaşma yolunda daha emin adımlar atarken hayatı çok daha huzurlu yaşar. Yeme bozukluğunun gelişim üzerindeki olumsuz tesirleri göz önüne alınarak, bu süreçte zorlanan çocukların, kesinlikle doktor denetiminde olup ruhsal takviye alması gerekmektedir.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
